HTTP Get ve Post Metodları

HTML’de client ve server arasında bir istek ve yanıt için yaygın olarak kullanılan iki yöntem vardır. Bunlar get ve post yöntemleridir. Get ve post yöntemleri tüm diğer yazılım dilleri ile %100 uyumlu olarak çalışabilmektedir.

Get

İstek verileri belirli bir kaynaktan gönderilir. Bir diğer deyiş ile form verilerini veya manuel olarak belirleyeceğimiz verileri adres çubuğundan veri gönderimi anlamına gelmektedir.

Örneğin;

http://www.siteadi.com?veri1=deger1&veri2=deger2

Gönderilecek olan istekler belleğe alınabilir ve istekler browser tarafından geçmişte saklanabilir, yer imlerine / sık kullanılanlara kayıt edilebilir.
Gönderilecek olan istekler için adres çubuğu kullanılacağı için uzunluk kısıtlamalarına maruz kalabilir. (maksimum 2048 karakter)
Gönderilecek olan istekler yine get metodu ile alınabilir. (kullanılacak yazılıma göre değişiklik gösterebilir)
Gönderilecek olan isteklerde Türkçe karakter kullanılırsa URL Encoding’e maruz kalabilir.
Gönderilecek olan isteklerde ileri ve geri butonları kullanılacak olur ise herhangi bir uyarı olmadan işlem yapılabilir.
Gönderilecek olan isteklerde resim, video, ses, doküman vs. çok parçalı dosya içeriği mevcut olamaz.
Gönderilecek olan isteklerde get yöntemi post yönteminden daha az güvenlidir.
Gönderilecek olan isteklerde tüm veriler herkesin görebileceği şekilde olduğu için hassas veriler içeriyorsa kullanılmamalıdır.


Post

İstek gönderdiğinde veriler belirtilen kaynaktan alınarak işlenir. Bir diğer deyiş ile form verilerini veya manuel olarak belirleyeceğimiz verileri, veri gönderim tag’ları aracılığı ile kapalı olarak gönderim anlamına gelmektedir.

Örneğin;

http://www.siteadi.com

Gönderilecek olan istekler asla belleğe alınamazlar ve istekler browser (tarayıcı) tarafından geçmişte asla saklanamazlar, yer imlerine / sık kullanılanlara asla kayıt
edilemezler.
Gönderilecek olan istekler kapalı olarak iletileceği için uzunluk kısıtlamalarına asla maruz kalmazlar.
Gönderilecek olan istekler yine post metodu ile alınabilir. (kullanılacak yazılıma göre değişiklik gösterebilir)
Gönderilecek olan isteklerde Türkçe karakter kullanılırsa kapalı veri gönderileceği için URL Encoding’e
maruz kalmazlar.
Gönderilecek olan isteklerde ileri ve geri butonları kullanılacak olur ise muhakkak bir uyarı olacaktır ve uyarı sonucuna göre işlem yapılacaktır.
Gönderilecek olan isteklerde resim, video, ses, doküman vs. çok parçalı dosya içeriği mevcut olabilir.
Gönderilecek olan isteklerde post yöntemi get yönteminden çok daha güvenlidir.
Gönderilecek olan isteklerde tüm veriler görünmeyen kapalı şekilde olduğu için hassas veriler içeriyorsa muhakkak bu metot kullanılmalıdır.

HTML ile XHTML Arasındaki Farklar

XHTML (Extensible Hypertext Markup Language) web tasarım standartlarına verilen adlardan biridir. HTML’in başında bulunan X harfi işaretleme dili olarak tanımlanan, XML’in (Extensible Markup Language) özelliklerinin HTML içerisinde kullanılabileceği anlamına gelmektedir.

Kısacası XHTML, XML uygulaması olarak tanımlanan HTML versiyonudur. XHTML HTML ye göre daha katı işaretleme kurallarına sahiptir. XHTML de aynı HTML gibi tüm web tarayıcıları tarafından desteklenmektedir.
HTML ile XHTML arasındaki fark, doctype’ın belgeye tanımlanmasından kaynaklanır. HTML’de doctype tanımlaması kısadır ve hiçbir kısıtlaması yoktur. XHTML’de birden fazla doctype tanımlaması ile farklı içerikler için kısıtlama yapılabilmesi sağlanabilir. Doctype tanımlaması XHTML’in bir parçası değildir ve asıl tanımlanma amacı belge içerisinde kullanılan elementlerin standartları için ek bir bağlantı sağlamasıdır. Özellikle XML kullanılan sayfalarda çok sık kullanılır. XHTML 3 tip belge bildirimi sunar. Bunlar strict, transitional ve frameset’dir.

Strict (katı)

Diğer 2 bildirime göre daha katı ve net bir denetleme sağlamaktadır. Genellikle CSS (Cascading Style Sheets) ile yapılan tasarımlarda strict (katı) tercih edilmektedir. Dolayısı ile browser’lar bu tercihe göre sayfadaki kodlamayı yorumlar. Kullanım şekli aşağıdaki gibidir.

<!doctype html PUBLIC "-//W3C//DTD Xhtml 1.0 Strict//EN" "http://www.w3.org/TR/xhtml1/DTD/xhtml1-strict.dtd"> 


Transitional (geçiş)

En çok kullanılmakta olan sayfa geçerliliği denetleyicisidir. Çünkü, strict’e (katıya) göre çok daha esnektir ve sayfadaki bazı yazım hatalarını göz ardı edebilir. Kullanım şekli aşağıdaki gibidir.

<!doctype html PUBLIC "-//W3C//DTD Xhtml 1.0 Transitional//EN" "http://www.w3.org/TR/xhtml1/DTD/xhtml1-transitional.dtd"> 


Frameset (çerçeve seti)

Genelde frame (çerçeve) kullanılan sitelerde sayfanın geçerliliğini denetlemede tercih edilmektedir. Kullanım şekli aşağıdaki gibidir.

<!doctype html PUBLIC "-//W3C//DTD Xhtml 1.0 Frameset//EN" "http://www.w3.org/TR/xhtml1/DTD/xhtml1-frameset.dtd"> 


HTML 5 ve daha sonrası sürümlerde yukarıdaki uzun bildirimlerin hiçbirini kullanmaya gerek yoktur. Kısaca aşağıdaki şekilde yazılabilir.

<!doctype html> 

XHTML ve HTML5 Arasındaki Temel Farklar

  • XHTML’de !DOCTYPE bu şekilde yazımı zorunludur. <!DOCTYPE HTML PUBLIC "-//W3C//DTD HTML 4.01//EN"   "http://www.w3.org/TR/html4/strict.dtd">
  • HTML5’te <!DOCTYPE HTML> bu şekilde yazım yeterli olmaktadır.
  • XHTML’de XMLNS ifadesi zorunludur. <html xmlns="http://www.w3.org/1999/xhtml" xml:lang="en" lang="en">
  • XHTML de öğeler her zaman kapalı olmaldır. HTML de bu esnektir.
  • XHTML de öğeler her zaman düzgün bir şekilde yerleştirilmiş olmalıdır.
  • XHTML de etiketler ve attributes (öznitelikler) her zaman küçük harf olmak zorundadır.
  • XHTML de öznitelik öğeleri her zaman tırnak içerisinde yazılmalıdır.
  • HTML5 te <script></script> ifadesi içerisinde type=”text/javascript” yazımına gerek yoktur. <script> ifadesi bu özelliği otomatik olarak temsil etmektedir.
  • HTML5 te css linklenmesi <link rel =”stylesheet” href=”style.css”> şeklinde sade bir biçimde yapılmaktadır.
  • Yeni HTML etiketleri olan <header>, <footer>, <section>, <article>, <aside>, <nav>, <figure> gibi bir çok yeni etiket HTML’in en son versiyonu olan HTML5 e eklenerek geliştirilmiştir.
  • XHTML yukarıdaki zorunlulukları ve kısıtlamaları ile HTML5’ten farklılıklar göstermektedir.

HTML’in Tarihçesi

1980 yılında CERN’de (Conseil Européen pour la Recherche Nucléaire) görevli olan Tim Berners – Lee, tüm CERN araştırmacılarının bilgilerini ve dokümanlarını birbirleri ile kolaylıkla paylaşabilecekleri iyi bir sistem olması gerektiğine inanıyordu.Prototip olarak ilk önce Enquire isimli sistemi önerdi.

1989 yılına gelindiğinde Tim Berners – Lee internet tabanlı sistemin ilk temellerini attı. 1990 yılında ise HTML (Hyper Text Markup Language) adlı bilgisayar metin dilini bulup geliştirmesinden sonra World Wide Web sistemini kurmuştu.

1991 yılına gelindiğinde Tim HTML’ i oluşturan 18 tagı yayınladı.

Kimi kaynaklara göre HTML’in çıkışı bu tarih (29 Ekim 1991) kabul edilmektedir.

1992 yılında artık web üzerinden doküman paylaşmak yaygınlaşmaya başlamıştı. Dünya üzerinde yaklaşık 50 adet web server (sunucu) çalışmaktaydı. Bununla birlikte Web üzerinden tartışma platformları da oluşturulmaya başlandı. WWW-talk mail listesi de bunlardan biriydi. Asıl olarak 1991’in son aylarında kurulsa da 1992 yılında birçok akademisyen ve bilgisayar araştırmacısının fikir alışverişi ve tartışma için kullandığı bir platform olarak popüler oldu. Dave Raggett da bu mail listesini kullananlardan biriydi.

HTML 1.0

Dave 1992’de Tim’i ziyaret etti ve HTML üzerinde çalışmaya başladılar. HTML belli oranla web ortamında paylaşım için işi görse de hala bir çok eksiği vardı. Birlikte tüm yazılı basındaki örneklere bakarak (gazete, dergi vs.) HTML’ i bu türlerdeki metinlere uygun hale getirmek için geliştirmeler yaptılar ve sonunda 1993 yılında HTML version 1.0 yayınlandı.

HTML’ in ilk sürümü olan 1.0, bugün kullanılan HTML’ den çok farklıydı; çok daha basit ve sınırlayıcıydı (HTML 1.0 sadece 22 etiketten oluşmaktaydı). İnternetin popülerliği artmaya başlasa da yine de çok az insan webde geliştirme (html’ den site sayfası) yapabiliyordu.

Aynı yılda Ulusal Süper Hesaplama Uygulamaları Merkezinde (National Center for Supercomputing Applications yada kısaltması NCSA) çalışan Marc Andreessen, Mosaic adlı bir tarayıcı geliştirdi. Bundan bir yıl sonra Mosaic browser yerini yine aynı kişi tarafından geliştirilen ve birçok kişinin bildiği Netscape Navigator’ a bırakacaktı.

1994 yılına geldiğimizde Netscape Navigator piyasaya sürüldü. Bu yazılım, HTML sayfalarını internet üzerinden alma ve sayfaları kullanıcılara grafik biçiminde sunma yeteneğine sahipti. Bu web tarayıcısı, World Wide Web’ in dönüm noktalarından biri olmuştu. Netscape, dünya çapındaki web kullanıcılarının % 90’ından fazlası tarafından kullanılmaya başlanmış ve internetin popülerliği hızla artmaya başlamıştı. Netscape’in bu başarısı diğer şirketleri de harekete geçirdi. Microsoft kendi web tarayıcısı olan Internet Explorer’ ı yayınladı.

HTML 2.0

1995 yılında Web popülerlik kazanmaya başlamıştı ve HTML 2.0 piyasaya sürüldü. HTML 2.0, birkaç yeni özellik dışında HTML 1.0’dan pek de farklı değildi.

HTML 3.0

Aynı yıl içinde HTML geliştirme görevini üstlenen World Wide Web Konsorsüyum’ u (W3C), HTML 3.0’da bir standardizasyon yaratmaya çalıştı ancak neyin dahil edilmesi gerektiği konusundaki tartışma konusu, taslak aşamasının ötesine geçemediği için çok fazla başarı elde edemedi.

HTML 3.2

1997 yılının Ocak ayında bir fikir birliği sürümü olan HTML 3.2 yayınlandı. Bu, önceki sürümler ile uyumluluğu korurken, tablolar ve resimlerin etrafında akan metinler gibi resmi özellikler eklendi. HTML’in bu sürümü resmi standart oldu ve tüm browserlar bu sürümle gelen özellikleri kendi uygulamalarına eklediler

HTML 4.0

97 yılının sonunda HTML 4.0 W3C tarafından önerildi. Bu sürümde yeni gelen özellikler HTML’de büyük bir evrimin yaşanmasına sebeb olacaktı. Bu versiyondan öncekilerde getirilen yeni özelliklerin çoğu, eski etiketler üzerinde yapılan bir dizi süsleme yada yamaydı. En büyük değişiklik stillendirmenin html den ayrılması oldu. Artık stil işlemlerini HTML dışında yapıp buraya referans olarak gösterilebiliniyordu. Bunun dışında bu versiyonla birlikte komut dosyaları, gömülü nesneler, çerçeveler, daha karmaşık tablolar, daha karmaşık formlar için yeni etiketler yaratıldı. HTML 4.0 1998 yılında resmi standart oldu. Yayınlandıktan sonra bazı küçük noktalarda revize edildi ve 4.01 olarak son halini aldı.

XHTML 1.0

2000 li yıllara gelmeye başladığımızda internetin yaygınlaşmasıyla birlikte birçok website yaratılmaya başlandı. Bu durum birçok yeni özelliğe ihtiyaç duyulmasına sebeb oldu. World Wide Web Konsorsüyum (W3C) XHTML 1.0’ın özelliklerini bir öneri olarak yayınladı. X Genişletilebilir anlamına gelmekte olup XML (Genişletilebilir İşaretleme Dili) ile uyum sağlamasını temel alan bir versiyon olması planlandı. XHTML 1.0 ve HTML 4.01 ortak standart olarak kabul edildi.

HTML 5

İnternetin hayatımıza iyice girmesi ile mevcut versiyon olan XHTML 1.0 ve HTML 4.01 de sıkıntılar görülmeye başlandı. İnsanların daha yaratıcı websiteler yapma isteğine mevcut sürümler yetersiz kalmaya başlamıştı. 2004 yılı Haziran ayında WHATWG (Web Hypertext Application Technology Working Group veya Web Köprü Metni Uygulama Teknolojisi Çalışma Grubu) adında bir çalışma grubu kuruldu. WHATWG, Apple, Mozilla Vakfı ve Opera Yazılımcılarından oluışan kişiler tarafından oluşmuş bir gruptu. Temmuz 2004’te Web Uygulamaları 1.0 adı altında çalışmaya başladılar. 3 yıldan uzun bir çalışma sonunda son hali W3C ye gönderildi. Ocak 2008’de, W3C HTML5’i çalışan bir taslak olarak yayınlandı.

Bu şekilde CERN’ de bilgi paylaşımını kolaylaştırma amacı doğrultusunda ortaya çıkan HTML, günümüzde hayatımızın vazgeçilmezi olan internetin başlıca temelini oluşturmuş oldu.

HTML Nedir?

HTML (Hyper Text Markup Language) Nedir?

HTML, bir web sayfasının yapısını oluşturan kod parçacıklardır. HTML ile kullanıcıların isteklerine göre cevap verebilen bir program yazılamaz. Bu nedenle bir programlama dili olarak tanımlanamaz. HTML yazı, görüntü, video gibi farklı verileri birbirine bağlamaya yarar ve web sayfalarının düzgün görünmesini sağlayan kuralları belirler. HTML kodlarını web tarayıcıları okur, yorumlar ve görsel hale dönüştürerek kullanıcıya sunar.

HTML’in Yapısı

HTML küçüktür ve büyüktür işaretleri arasına yazılan kod satırlarından oluşur. Bu kod satırları kendi içinde tag (etiket) ismi verilen çeşitli elemanlardan oluşur. Web sayfalarının içeriğini oluşturan listeler, tablolar, paragraflar, başlıklar ve linkler oluşturmaya yarayan HTML etiketleri, World Wide Web Konsorsiyumu (W3C) tarafından geliştirilmiştir.

HTML Artıları ve Eksileri

HTML Artıları

  • Tüm internet tarayıcılarında çalışabilme,
  • Kolay öğrenebilme,
  • Açık kaynak koduna sahip olma,
  • Tamamen ücretsiz olma,
  • Çok sayıda ve birçok dilde yeterli kaynağa sahip olma,
  • World Wide Web Consortium (W3C) gibi resmî web standartları tarafından denetlenebilme,
  • İstikrarlı ve düzgün biçimleme sunma,
  • Node.js ve PHP gibi .NET gibi birçok diller ile uyum içinde çalışabilme,
  • HTML ile web sayfası hazırlamak isteyenlerin bilgisayarlarına ekstra program yüklemelerine gerek yoktur. HTML sayfası oluşturmak için not defteri uygulaması yeterli olacaktır.

HTML Eksileri

  • Bazı tarayıcılar HTML kod sistemine eklenen yeni özellikleri tanımakta yavaş kalabilir.
  • HTML, kullanıcıya mantık ekleyebilme imkânı vermez. Bu nedenle aynı ögelere (footer ve başlıklar gibi) sahip olunsa dahi fark etmeksizin tüm web siteleri ayrı ayrı oluşturulur.
  • Sıklıkla statik durumdaki web sayfaları için kullanıldığından, dinamik işlemleri gerçekleştirmek için PHP, CSS ya da JavaScript gibi ayrı bir backend dili kullanılması gerekir.